Çevre ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) işbirliği çerçevesinde, İlimiz Yuntdağı Bölgesinde uygulanmakta olan "Dağlık Alanlardaki Yerleşimlerin Sosyal ve Ekonomik Durumlarının İyileştirilmesi ve Katılımcılığın Geliştirilmesi-Yuntdağı Modeli" (TCP/TUR/3102) proje faaliyetleri kapsamında Sürdürülebilir Dağ Yönetiminde Modern Yaklaşımlar Çalıştayı Öğretmenevi toplantı salonunda yapıldı.

            Programa Valimiz Celalettin Güvenç, Vali Yardımcısı Kadri Canan, FAO Türkiye Temsilcisi Mr. Mustapha Sinaceur, FAO Ormancı Uzman Thomas Hofer, FAO Danışman Kryztof Komornicki, Proje Koordinatörü Hasan Çoban, Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dr. Mutlu Yılmaz, İl kültür ve Turizm müdürü Erdinç Karaköse, Çevre ve Orman İl Müdürü Yahya Güngör ve bazı muhtarlar katıldı.

            Programın açılış konuşmasında Dr. Kadri Canan Proje ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “2004 yılında FAO’nun yaptığı çalışmaların uygulandığı Yuntdağı bölgesindeki 63 köyde “Yuntdağı Kırsal Kalkınma Projesi” adı altında bir proje başlattık. Yaptığımız bu çalışmaları vatandaşlarımıza sürükleyecek olan muhtarlarımıza çok büyük iş düşüyor. Vatandaşta kalkınma bilincini, birlikte iş yapma kavramını geliştirmemiz lazım” diye konuştu.

            Proje ile ilgili açıklama yapan FAO Türkiye Temsilcisi Mr. Mustapha Sinaceur, “Manisa’da sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Dağ toplumlarının kalkınması ile ilgili bir projenin içinde bulunmak bizim için çok önemli. Bir ülkenin sürdürülebilir kalkınmasında sosyal ve kültürel değerlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi önemlidir. Dağlar genellikle önemli bir kaynak ve su deposudur. Çok önemli olan patates, domates gibi gıda türleri orijin olarak dağdan gelmektedir. Dağlar özellikle akarsular için düzenleyici bir fonksiyona sahiptir. Dünya nüfusunun yarısı dağ kaynaklarından etkilenmektedir. Bu proje vesilesiyle belirlenen bölgelerde çeşitli çalışmalar yaptık. Türkiye’nin desteği açısından toplam üçte ikisinin gelişmesi ve iyileşmesi için önem arz etmektedir. Bu kapsamda Türkiye Hükümeti FAO’ya başvurdu. Bizde belli aşamalardan geçerek projeyi kabul ettik ve 2007 yılında başladı. Bu proje ile temel amacımız dağlık alanların yönetiminde hükümete destek sağlamak ve yerel halkın refahını sağlamaktır” dedi.

            Bu projenin ülkemiz açısından çok önemli olduğunun altını çizen Valimiz Celalettin Güvenç, Türkiye’nin kırsal kesiminde çok önemli ve büyük potansiyel olduğunu belirterek, “Yuntdağında ve Türkiye’de çok önemli bir çalışma yürütüyoruz. Muhtarlar ve köylülerimiz işin farkında ve bizi destekliyorlar. Biz de Türkiye’deki hükümet olarak gerek yerelde valilik ve özel idare olarak bu projeye gerekli desteği veriyoruz ve vermeye de kesintisiz olarak devam edeceğiz. Geçen yüzyılın ortalarından itibaren tüm Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de sanayileşme ile beraber köylerde, kırsal kesimde, işçilerin şehirlere göçü söz konusudur. Yoğun bir şekilde önlenemez bir şekilde 40–50 yıl boyunca köylülerimiz daha iyi yaşam şartları için şehirlere göç etmişlerdir. Çünkü köyünde yol, elektrik, su sorunu ve istihdam sorunu var. Özellikle su kaynaklarının tarım arazilerinin kıt olduğu bölgelerde istihdam ve geçim derdi var. Türkiye bunun acısını yıllarca yaşamıştır. Bu sorunu Avrupa’da ve dünyada en yoğun yaşayan ülkelerden bir tanesiyiz. Ancak sevindirici olan yeni dönemde kırsal kesimin bozulmamış tabiatı, çevrenin güzelliği, suyun havanın temizliği, tabi hayat tekrar şehirlinin dikkatini çekmiştir ve oraların tekrar nasıl canlandırılması araştırılmaya başlanmıştır. Türkiye’nin kırsal kesiminde çok önemli büyük potansiyel var. Kullanabileceğimiz, ülkemizin kalkınmasına ve gelişmesine katkı sağlayabilecek kaynaklar, imkânlar var. Özellikle 2005’ten itibaren hükümet bu soruna neşter atmıştır. El birliğiyle hayat şartları zor olan köylerin kolaylaştırılması yönünde ciddi kaynaklar ayrılmıştır. Köylerimizin su kanalizasyon problemlerine neşter atılmıştır. Çünkü köylüye ‘köyünde kal’ diyebilmen için ilk sebep suyu olacak. Kadınlar derelerden su almayacak, ulaşımı kolay olacak, kanalizasyon sorunu olmayacak. Yani köylerimiz modern ihtiyaçlara cevap verebilecek bir seviyeye gelecek. Düne kadar maalesef köylümüz bu işe inanmıyordu. Bugün çok şükür bir kıpırdanma, bir heyecanlanma oluşmuştur. Bu heyecanın kıpırdanmanın sürdürülmesi gerekmektedir. Ben bu projeye emek veren herkese teşekkür ediyorum. ‘FAO’yu kutluyorum. Birlikte çok şey yapacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

            Öğretmenevi’ndeki programın ardından Valimiz Celalettin Güvenç, FAO Delegasyonu, bazı daire müdürleri ve yöre halkı ile beraber Türkmen Köyü Proje Ofisi ve Yuntdağı Kırsal Girişim Merkezi açılışına katıldı.