Valimiz Celalettin Güvenç, Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) 2010-2011 Akademik Yılı açılış törenine katıldı.

Açılışta konuşan CBÜ Rektörü Prof. Dr. Semra Öncü, CBÜ hakkında bilgi verdi. Öncü, 'Her akademik yılın başında, birlikte paylaşmaya çalıştığımız görüşlerimizle, üniversiter anlayışımız ve yönetsel bakışımızın ortak paydalarını belirtmeye çalıştık. Üniversite özerkliğini ve üniversitenin mükemmeliyetçi niteliğini, vazgeçilmez önemi ile vurguladık. Kaliteli ve motivasyonu yüksek insan kaynağı ile yüksek teknolojiye dayalı alt yapının, üniversite olma bakımından değerini, toplumumuzun bütün katmanlarının algı ve bilinçlerine sunduk. Ancak mükemmeliyet merkezi olma ateşi içimizde yandıkça, belli çerçevelerle yetinmemeyi bilme ve arayışlarımızı sürdürme durumundayız. Hedefimiz, tatmin edici sonuçlara rağmen hep ileri, daima daha ileri olacaktır. Hayali yaklaşımlara kapılmadan, Üniversitemizin demokratik ve huzurlu ortamını zedelemeden standartlarımızı sürekli geliştirmeli, kalite kontrolü ve akreditasyonu Üniversitemizin her noktasına yaymalıyız. Karşılaştırılabilir, ölçülebilir, hesap verilebilir yönlerimizi, şevkle ortak değerlerimiz haline getirmeliyiz. Gerçekçi kabullerle, istikrarla, programlı ve dengeli bir ivme ile büyümeliyiz.

Üniversitemiz son dönemde gerçekten büyümüştür. İşlevini layıkıyla yerine getirebilen, bilgi ve saygınlık öncüsü bir Tıp Fakültesi ve Üniversite Hastanesinin, hızla ve eksiksiz hazır duruma gelebilmesi için, ortak akılla ve koordinasyonla yürütülecek bir projeler zinciri kuracağız. Üniversitemizin hızlı ve kapsamlı büyümesi, gündemimizde yer alan iki başlığı, güncelleştirmiştir. Bunlardan birincisi yerleşim alanlarımızın kullanımına ilişkin tercihlerin, planlandığı gibi ve gereğinde revize edilerek uygulanması konusundaki genel bilgilenme ve mutabakatı tazelemektir' diye konuştu.

Rektör Öncü'nün ardından konuşan Valimiz Celalettin Güvenç ise konuşmasında kabuk değiştiren Türkiye'nin portresini çizdi. Türkiye'de artık sorunların konuşulduğunu anlatan Vali Güvenç, 'Atatürk'ün işaret ettiği muassır medeniyet seviyesine her geçen gün daha çok yaklaşmakta olmanın hazzı içerisindeyiz. Rakamlar bunu söylüyor, dünya bunu söylüyor, kendi yüreklerimiz bunu söylüyor. Biz de bunları hissediyoruz. Ülkemizin demokrasi kültürü bugünkünden daha da gelişmiş hürriyetçi ve özgürlükçü anlayış toplumumuzu sarmaktadır. Hiç kimse küçümsememelidir ki çok yakında temel konuları referandumla oylama imkanı buldu. Partileriyle, muhalefetiyle, halkıyla, Yüksek Seçim Kurulu'yla, medyasıyla bu referandumu bu ülke başarıyla üzülmeden, kavgaya meydan vermeden yapmıştır. Daha önce demokrasi anlayışımız belediye ve milletvekili seçimleri ile sınırlı iken, bugün artık bir çok önemli temel konuda halka danışma kültürünün gelişmeye başlaması bu coğrafyada çok önemlidir diye düşünüyorum. Bizleri yaralayan terör sorununun sadece askeri ve devlet makamında tartışılan bir konu olmaktan çıkıp, sivil toplum, özel sektör ve iş adamları tarafından konuşuluyor olmaya başlanması özellikle terör örgütünün baskısı altında sesini çıkaramayan Güneydoğu'da yaşayan vatandaşımızın iş adamlarımızın sesini yükselterek sorunun çözümüne katkı sağlamaya başlamaları çözüm olanağını arttırmaktadır. O da bölge halkının da, hatta terör örgütünün bizzat yandaşları tarafından da silahlı çözümün olmayacağını, silahların çözüme değil sorunun büyümesine sebep olduğunu, silahların bu ülkenin doğusuna da batısına da zarar verdiğini ifade etmeye başlamış olması. Bunların Türkiye'nin önemli kazanımı olduğunu, önümüzdeki dönemlerde gerek üniter yapımızın güçlendirilmesi ve sürdürülmesi gerekse bize verdirdiği kayıpların sonlandırılması, 70 milyonun barış ve huzur içerisinde yaşaması bakımından önemli dönüm noktaları olduğunu düşünüyorum. Elbette ki üniversitelerimiz, bilimsel çalışmalarıyla, gerçekleştirdikleri akademik uygulamalarla ülkemizin önünün açılmasına da önemli katkılar vereceğini düşünüyorum' diye konuştu.

Valimiz Güvenç öğrencilere de seslenerek, 'Celal Bayar Üniversitesi geçen yılı hiçbir sıkıntı olmadan huzur içerisinde tamamlamıştır. Umuyorum önümüzdeki dönemde de daha üstün başarılara hep birlikte imza atarız. Geçen yıl birkaç yüksek okulumuzda sorunlar oluşmuştu. Ama bu yıl inşallah onlar da olmayacaktır. Altını çizerek söylemek istediğim genç kardeşlerime demokrasiye ve hürriyete sonuna kadar inanıyoruz. Üniversitenin özerkliğine, özgürlükçü ortamın sonuna kadar sağlanmasının şart olduğuna sonuna kadar inanıyoruz. Düşünce hürriyeti, evrensel ölçülerde bu topraklarda ve üniversitemizde mutlaka uygulanmalıdır. Şu hususun da altını çizmek istiyorum.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarındaki en son durum düşünce ve ifade özgürlüğünde iki tane sınır getirmiştir. Öğrencilerimiz için arz ediyorum. Düşünce hürriyetinin önündeki iki önemli sınır birincisi nefreti artırıcı konuşmayı yapmayacaksın. İkinci şiddeti ve tedhişi övmeyeceksin.Bu iki tane sınır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin tüm dünyaya duyurduğu konulardır' şeklinde konuştu.

Akademik yıl açılışında üniversiteye yaptıkları katkılarından dolayı hayırseverler Hakkı Keleşoğlu ve Mehmet Aydın Çıkıkçı, Vali Güvenç, Tuğgeneral Mustafa Şenol ve Prof. Dr. Öncü tarafından teşekkkür plaketiyle ödüllendirdi. Ayrıca 2009-2010 akademik yılını birincilikle bitiren öğrencilere çeşitli hediyeler verildi. Akademik yıl açılışı, kokteyl ve Eagean Band Orkestrası'nın konseriyle sona erdi.(06.10.2010)