Manisa'da olası bir depremde İl Afet ve Acil Yardım planının uygulanabilirliğini görmek amacıyla Vali Halil İbrahim Daşöz başkanlığında İl Doğal Afet Plan tatbikatı gerçekleştirildi.

Toplantıda İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Planlama ve Zarar Azaltma Şube Müdürü Güray Karakaya, Manisa'nın 1. Derece Fay hattı içinde bulunduğunu belirterek 10 yıl içerisinde Manisa'da 5,5 ile 6 şiddetinde deprem olabileceğini ifade ederek mutlaka hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.

İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi Toplantı Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan İl Afet Ve Acil Durum Müdürü Bekir Şen, depremin öncellikli görevleri olduğunu, afet durumunda 9 hizmet grubu ve direk kurumların görev aldığını söyledi. Müdür Şen, '620 personel görev yapmaktadır. 6 ayda bir Vali Yardımcısı Başkanlığında toplantı yapılıyor. MADSEP (Manisa Deprem Stratejik Eylem Planı) hazırladık. MADSEP 3 ana eksen üzerinde kuruldu. Depremleri öğrenme, güvenli yerleşim alanları ve yapılaşma ve depremlerin tehlikeleriyle baş edebilmedir. Bu 3 eksen üzerinde 63 eylem gerçekleştirilecektir' dedi.

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Planlama ve Zararı Azaltma Şube Müdürü Güray Karakaya, Manisa genelinde heyelan, sel, hortum gibi afetlerin yaşandığını kaydederek, 'İlimizde meydana gelen genellikle Gediz Havzasında, Saruhanlı, Merkez, Turgutlu, Ahmetli ve Salihli. Heyelan Gördes, Selendi, Demirci ve Alaşehir'de meydana geliyor. Kaya düşmesi olayları Manisa Merkez'deki Spil Dağı eteklerinde, Demirci, Selendi'de görülmektedir. 1950-2011 yılları arasında meydana gelen depremler ele alındığı zaman, heyelan başına ortalama 2-3 kişi, sel başına 4-5 kişi etkilenirken, depremde ise bu sayı on binlere ulaşmaktadır. Bu durumda deprem başlı başına irdelenmesi gereken bir konudur. İlimizde halen 14 heyelanlı bölge, 1 kaya düşmesi olayı personelimiz tarafından takip edilmektedir. Manisa ve bölgemiz tamamen 1. derece deprem bölgesindedir. Bizleri etkileyen fay hatlarımız var. Kemalpaşa ilk fay hattımızdır. Turgutlu, Ahmetli, Salihli, Alaşehir, Selendi ve Sarıgöl'ü etkiliyor. Dikili-Bergama fay hattı Soma, Kırkağaç ve Akhisar, Simav fay hattı Demirci ve Selendi ilçelerimizi tehdit etmektedir. Manisa Fay Hattı, Muradiye'den başlıyor, Turgutlu'ya kadar yaklaşık 40 kilometreye uzanan bir fay hattıdır. Spil Dağı eteklerinde şehri boydan boya kat eden birbirine paralel bir fay hattı var' diye konuştu.

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün sunumundan sonra açıklama yaparak toplantının herkes için hayati önem taşıdığını belirten Vali Daşöz, 'Ülkemizin yüzde 90'ından fazlası deprem bölgesinde yer alıyor. Bugün dünyada deprem bölgesi olarak bilinen Japonya ve diğer bazı ülkeler gibi depremle ilgili durumları biliyoruz. 1999'da Marmara depremi, Düzce ve en son Van'daki depremi hatırlıyoruz. Yaşanan büyük acıları hepimiz biliyoruz. Manisa'nın 1. derece deprem bölgesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Hepimiz evlerde yaşıyoruz, binalarda görev yapıyoruz. Aslında hayatımızın önemli bir kısmı binaların içinde geçiyor. Şimdi burada kafamızdaki soru şu? Burada deprem olur mu, olmaz mı? Bence bu soruyu sormanın hiçbir anlamı yoktur. Hepimiz en kötü ihtimale hazırlıklı olmalıyız' dedi.

Her kurum üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Vali Daşöz, 'Her zamanki gibi bize bir şey olmaz anlayışı içerisinde miyiz, bu konuda gerçekten bir sistem uyguluyor muyuz? Cevap almak istediğimiz sorular var. 1. Sağlıklı, sağlam yapıları kuruyor muyuz? 2. Halkımız deprem konusunda eğitimli mi? Depremde, deprem öncesi neler yapıyoruz? Bütün bu konularda halkımızın bilinç düzeyi nedir? 3. Bir afet olduğunda bizim müdahale gücümüz nedir? Depremde en etkili yol, deprem öncesi yapılan hazırlıklardır. Valilik, belediye, İl Özel İdaresi direk olayın içindedir. Depremle ilgili olarak B, C planlarımız olmalı. Hazırlık planı olmadığı zaman bir afet zamanı hepsi boşa gider. Bütün bu konularda iyi durumdaysak toplumun bilinçlenmesi konusu gelişmişse biz depreme hazırlıklıyız. Ama bu konularda eksiklerimiz varsa, yapılması gerekenleri yapmamışsak o zaman bir afet meydana geldiğinde büyük acılar çekeriz. Hiçbir afet senaryosu baştan tam olarak yazılamaz. Çünkü siz büyük senaryoyu bilmiyorsunuz, tahminde bulunuyorsunuz. Bizlerin en kötü senaryoya göre hazırlık yapmamız lazım. Eğer hazırlık yapmasanız yarın bir deprem olduğunda çok büyük sıkıntılar yaşarsınız. Bu konu bütün yönüyle hem halkımızı hem de kurumlarımızı ilgilendirir' diye konuştu.

Toplantıda Manisa'da olası bir deprem durumunda 22 kamu kurum ve kuruluşu tarafından sunum yapılırken, ortaya çıkabilecek sorunlar soru cevap şeklinde görüşler alınarak değerlendirmeler yapıldı.

Manisa Belediyesi tarafından sunulan sunumda olası bir devremde Manisa merkezde 18 ayrı bölgede çadır kent yerlerinin hazır olduğu ifade edildi.

Sunumlardan sonra söz alan Manisa Belediye Başkan Yardımcısı Azmi Açıkdil ise Manisa'da yeni imar planı çalışmalarına başladıklarını bu kapsamda çeşitli noktalarda sondaj çalışmalarının yapıldığını ve ilin zemin etütleri ve risk haritasının oluşturulduğunu ifade etti. 1980'da çıkarılan Kat Karşılığı Kanunu'nun ardından Manisa'da yapılan en yüksek binanın 3 ya da 5 katlı olduğunu hatırlatan Açıkdil, binaların zaman içinde 12 kata kadar çıktığını söyledi. Açıkdil, binaların yapıldığı zamanki teknolojiye bakıldığında bu çalışmaların bir hayli geride kaldığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:''Şu anda Manisa'nın çoğu risk oluşturmaktadır. Bu yönetmelikte binaların yapılma şartları değiştirildi. Bu konuyla ilgili olarak Celal Bayar Üniversitesi ile protokol hazırladık, tespit çalışmalarına en kısa zamanda başlanacak. Bize müracaat eden vatandaşlarımız bu raporun hazırlanması 2-3 bin lira gibi bir rakam istiyor, bunu veremiyoruz. Binanın güçlendirilmesi için ise 30-40 bin lira, 80 bin lira gibi rakamlar ortaya çıkıyor, biz bunları veremeyiz' diyor, vatandaşlarımızın çoğu da rahatsız olmamak için binasını kontrol ettirmiyor. Bunlarla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.' şeklinde konuştu.

Tatbikatın değerlendirmesini yapan Vali Daşöz, yapı denetiminin vatandaşı yakından ilgilendirdiğini, vatandaşların mevcut binaların sağlamlık testini kolaylıkla yapabilmeleri için devletin sağladığı imkanların kullanılacağını söyledi.

Vali Daşöz, Manisa'nın büyümeye devam ettiğini, kentin ne şekilde büyümesi gerektiğinin, sağlıklı bir şekilde zeminleriyle, toprak yapısı ve bina rejimleriyle birlikte ele alınması gerektiğini kaydetti. İl genelinde bir denetim ekibi de kuracaklarını belirten Daşöz, il genelinde birimlerin aldığı tedbirlerin yeterli olup olmadığının ayrıca denetime tabi olacağını söyledi.

Kapasitesi yeterli üniversite ile bu konudaki uzman odalar, şehir plancıları ve inşaat mühendisleriyle mutlaka işbirliği içinde olunması gerektiğini ifade edenVali Daşöz, ''Onlardan bir Danışma Kurulu gibi yapıları oluşturmamız lazım. Bakıyorsunuz belediyelerde bir sürü gereksiz insan var ama asıl gerekli konuda da eleman yok. Belediye Meclislerimiz bu çerçeve içerisinde yeni çözümler üretebilir, kadro olması da şart değil, hizmet alımı gibi modellerle çözülebilir. Belediyelerimiz bu konuda kapasiteli hale gelmeli. Ayrıca zemin etütleri, jeofizik etütlerini mutlaka uygulamalıyız. Burada 300-500 TL gibi bir para verilecek diye bunlar es geçiliyor. Bunların bir bedeli olacak ama bunları yapmamanın bedeli çok daha fazla olacak'' diye konuştu.

Burada alınan kararlara uymayan yerel yönetimlere soruşturma açacaklarını belirten Daşöz, ''Bu arkadaşları adli mercilere hiç tereddüt etmeden havale edeceğiz. Onun için buradan tüm yerel yönetimlerdeki arkadaşlara bir daha hatırlatıyoruz, zemin etüdü gibi çalışmalara öncelik verelim. Manisa modeli geliştirelim. Türkiye'de birçok ilde eksikler var, ama kötü bize örnek olmamalı. Yapmamız gereken bir şey var da yapmıyorsak görevimizi eksik yapıyoruz demektir. Bu konuda toplumsal bilinci oluşturarak, bunları uygulamamız lazım. Afet Müdürlüğümüzün tüm elemanları bu işe odaklanacak. Diğer birimleri de koordine ederek yönlendireceğiz. Özel İdare ve Belediyeler, lojistiğin alt yapının tamamlanmasına destek olacaklar. Benim yeterli elemanım yok gibi mazeretler olmasın, bu konuda gerekli işbirliği yaparız. İlimizde laboratuar eksikliği varsa gerekirse el ele veririz laboratuarı kurarız. Ama hepimizin duyarlılık katsayısının çok yüksek olması lazım'' dedi. (30.01.2012)